Kapanış Boşlukları (Gap) ve Gap Ne Demek? Neden Oluşur, Nasıl İşlem Planı Kurulur?

BY Ahmet Demir

|Kasım 25, 2025

Finansal piyasalarda grafik açtığınızda, bazen bir mumun kapanışı ile bir sonrakinin açılışı arasında “boş” bir alan görürsünüz. Fiyat sanki o aralıktan hiç geçmemiş, seviyeleri atlayıp başka bir yere zıplamış gibi durur. İşte burada çoğu yatırımcının aklına aynı soru gelir: gap ne demektir, bu boşluklar neden ortaya çıkıyor ve daha da önemlisi, bunlara göre nasıl bir işlem planı kurulmalıdır?
Bu sorular, özellikle hisse, endeks ve döviz piyasalarında aktif olanlar için son derece kritiktir; çünkü bu gapler hem önemli fırsatlar yaratır hem de açık pozisyonlar için beklenmedik riskler anlamına gelebilir. Aşağıda adım adım, kapanış boşluklarının mantığını, türlerini ve işlem planına nasıl entegre edilebileceğini sistemli ama anlaşılır bir dille ele alacağız.

Piyasalarda Gap Kavramına Genel Bakış

Önce temel tanımdan başlayalım. “Gap” dendiğinde, bir enstrümanda önceki barın ya da mumun kapanış fiyatı ile bir sonraki barın açılış fiyatı arasında, işlemin gerçekleşmediği bir fiyat aralığı kastedilir. Bu boş alan, grafik üzerinde net biçimde görünür ve çoğu zaman yatırımcıya şu soruyu sordurur: borsada gap ne demek, bu kadar ani fiyat atlaması nasıl oluştu?

Teknik açıdan bakıldığında, gap nedir sorusunun cevabı aslında oldukça nettir:

  • Piyasa, belirli bir haber, veri ya da emir akışı sebebiyle yeni bir denge seviyesinde açılır.
  • Aradaki fiyat aralıklarında yeterli alış ya da satış emri oluşmadığı için o seviyelerde işlem gerçekleşmez.
  • Sonuç olarak grafikte “kapanış boşluğu” dediğimiz yapı ortaya çıkar.

Bu noktada “gap boşluğu nedir, her boşluk aynı öneme mi sahiptir?” sorusu da doğal olarak gündeme gelir. Her gap aynı mesajı taşımaz. Bazıları sıradan dalgalanmanın bir parçasıdır ve kısa sürede kapanma eğilimindedir; bazıları ise yeni bir trendin başlangıcını işaret edebilecek kadar güçlü, hacimli ve anlamlıdır.

Bu kavramı sadece teorik düzeyde bırakmak istemeyen, grafik üzerinde örneklerle çalışmak isteyen yatırımcılar için TIO Markets’in eğitim bölümünde yer alan Forex piyasasında gap hareketlerini doğru analiz etmek yaklaşımı, gapleri sistemli bir bakış açısıyla ele almak açısından faydalı olabilir. Böylece kavram, soyut bir “boşluk” olmaktan çıkıp, yapılandırılabilir bir analiz aracına dönüşür.

Borsada Gap Türleri ve Temel Özellikleri

“Borsada gap ne demek?” sorusuna cevap verirken, işin bir de sınıflandırma tarafı vardır. Çünkü gap türleri, bu boşlukların piyasaya verdiği mesajı anlamak açısından çok önemlidir. Genel olarak literatürde dört ana başlık öne çıkar; pratikte ise hafta sonu veya haber kaynaklı gapleri de ayrıca düşünmek gerekir.

Common Gap (Sıradan Gap)

En sık görülen ama çoğu zaman en az önemli sayılan gap türüdür. Genellikle yatay seyreden, trend yönünün net olmadığı dönemlerde ortaya çıkar. Hacim görece düşüktür, haber akışı güçlü değildir.

Bu tip durumlarda gap boşluğu nedir sorusunun cevabı çoğu zaman “piyasanın o anki ilgisizliğinin küçük bir yansımasıdır” şeklinde verilebilir. Sıklıkla kısa sürede kapanır; yani fiyat, boşluğun başladığı bölgeye geri dönme eğilimi gösterir. Bu sebeple, bazı yatırımcılar common gap’leri yalnızca “gürültü” olarak görme eğilimindedir.

Breakaway Gap (Kırılma Gap’i)

Burada tablo tamamen değişir. Önemli bir destek ya da direnç bölgesi, güçlü hacim eşliğinde yukarı ya da aşağı doğru kırılır ve fiyat eski bölgeden “kopar”. Bu durumda gap nedir sorusunun cevabı, “yeni bir piyasa hikâyesinin başlangıç noktası” olabilir.

Kırılma gap’leri genellikle:

  • Uzun süredir test edilen bir seviyenin net biçimde geçilmesi,
  • Güçlü haber, veri ya da beklenti değişimi,
  • Yükselen hacim ile birlikte görülür.

Bu yüzden, trend başlangıcını yakalamak isteyenler için özellikle takip edilmesi gereken yapılardır.

Runaway / Continuation Gap (Devam Gap’i)

Mevcut bir trend zaten başlamıştır; piyasada belirgin bir yön ve hikâye vardır. Bir süre sonra aynı yönde yeni bir gap oluşur. Bu kez fiyat, var olan trendin ortasında adeta hızlanma ister gibi bir sıçrama gösterir.

Bu tür yapılarda gap türleri içinde “ivme göstergesi” rolü özellikle öne çıkar. Yatırımcı psikolojisi açısından bakıldığında:

  • Trend kaçırma korkusu (FOMO),
  • Yeni katılımcıların piyasaya girmesi,
  • Haber akışının trendi desteklemeye devam etmesi
    gibi faktörler etkilidir.

Exhaustion Gap (Tükeniş Gap’i)

Trendin sonlarına doğru görülen, genellikle aşırı coşku ya da panik dönemlerinde oluşan gap’lerdir. Fiyat bir kez daha sert bir hareket yapar; ancak bu kez bu hareket, çoğu zaman son büyük hamle olur.

Burada borsada gap ne demek sorusuna verilecek cevap oldukça uyarıcıdır:
Bu son gap, trendin devamından çok, yaklaşan dönüşe işaret ediyor olabilir. Hacim yüksektir, duygular yoğundur; fakat kısa süre sonra fiyatın yön değiştirmesi sık rastlanan bir durumdur.

Hafta Sonu ve Haber Kaynaklı Gap’ler

Özellikle hisse senetlerinde, endekslerde ve bazı döviz paritelerinde seans kapanışı ile açılışı arasında önemli haberler gelebilir.

  • Şirket bilançoları,
  • Jeopolitik gelişmeler,
  • Makroekonomik veriler,
  • Merkez bankası açıklamaları

gibi unsurlar, yeni haftaya ya da yeni seansa sert bir fiyat ayarlamasıyla başlanmasına neden olabilir. Bu durumda ortaya çıkan kapanış boşlukları, çoğu zaman tek başına değil, haberin içeriği ve piyasa beklentisiyle birlikte değerlendirilmelidir.

Kapanış Boşlukları Neden Oluşur? Temel Dinamikler

Kapanış boşluklarını anlamak için, “fiyat neden sürekli ve kesintisiz hareket etmez?” sorusuna bakmak gerekir. Teoride, her seviyede alıcı ve satıcı olsaydı, grafikte boşluk görmezdiniz. Gerçekte ise emir defterinin yapısı, likiditenin dağılımı ve haber akışı bu tabloyu bozar.

Kısaca, gap türleri ister common olsun ister breakaway, temel dinamikler çoğunlukla şu başlıklarda toplanır:

  1. Beklenti Değişimi ve Yeni Bilgi
    Güçlü bir veri açıklaması, sürpriz bir bilanço, beklenmeyen siyasi bir gelişme; piyasa katılımcıları, söz konusu yeni bilgiye göre “adil fiyat” algılarını hızla günceller. Önceki kapanışın yakınındaki seviyelerde kimse işlem yapmak istemez; yeni denge daha yukarıda ya da aşağıdadır. Böylece gap boşluğu nedir sorusunun cevabı, “eski ve yeni denge arasındaki boşluk” haline gelir.
  2. Likidite Yoğunlaşması ve Emir Defteri Boşlukları
    Bazı seviyelerde yüksek miktarda bekleyen emirler varken aradaki kademelerde neredeyse hiç emir olmayabilir. Özellikle düşük hacimli enstrümanlarda, sert açılışlarda ve haber sonrası anlarda bu durum sık görülür. Fiyat doğrudan likiditenin yoğun olduğu seviyeye atlar.
  3. Seans Farkları ve Hafta Sonu Etkisi
    24 saat açık olmayan piyasalarda (örneğin borsalar) seans kapandıktan sonra da dünya dönmeye devam eder. Hafta sonu ya da gece gelen haberler, pazartesi açılışında ya da sabah seansında “tek hamlede” fiyat ayarlamasına yol açabilir.
  4. Algoritmik İşlemler ve Büyük Fon Hareketleri
    Günümüzde özellikle büyük kurumsal oyuncular, belirli fiyat aralıklarında toplu alım-satım yapabilen algoritmalar kullanmaktadır. Bu tarz emir grupları, aradaki küçük seviyeleri boş bırakarak daha yukarıda veya daha aşağıda toplanabilir. Sonuç yine aynı: grafikte belirgin bir gap.

Tüm bu dinamikler, gap nedir sorusunun sadece görsel değil, yapısal bir cevabı olduğunu gösterir. Boşluk, aslında piyasanın yeni bilgiye verdiği ani tepkinin, likidite ile birleşmiş halidir.

Gap’ler Neden Önemlidir? Fırsatlar ve Riskler

Yatırımcı açısından bakıldığında, gap’ler iki yönlü bir bıçak gibidir. Doğru okunduğunda oldukça değerli bilgiler sunarlar; yanlış yorumlandıklarında ise beklenmedik zararların kaynağı olabilirler.

Önce fırsat tarafına bakalım:

  • Trend başlangıcındaki kırılma gap’leri yeni bir yönün habercisi olabilir.
  • Devam gap’leri mevcut trendin gücü hakkında fikir verir.
  • Bazı common gap’ler için “yüksek olasılıkla kapanma eğilimi” üzerinden strateji kurgulanabilir.

Öte yandan riskler de azımsanacak gibi değildir:

  • Açık pozisyon taşıyan bir yatırımcı için ters yönde oluşan bir gap, zararı durdur seviyesinin “ayarlandığı fiyattan” değil, çok daha kötü bir noktadan gerçekleşmesine neden olabilir. Bu da kaybın planlanandan daha yüksek olmasını beraberinde getirir.
  • Özellikle kaldıraçlı işlemlerde, gap sebebiyle beklenenden büyük zarar oluşması ve marjin seviyesinin hızla düşmesi sık görülen bir durumdur.
  • Bazı yatırımcılar, “borsada gap ne demek, sonuçta her gap kapanır” gibi fazla iddialı bir varsayımla hareket eder. Oysa her boşluk kapanmaz; kapanması yıllar sürebilir veya hiç kapanmayabilir. Bu nedenle “her gap aynı davranışı gösterir” demek, risk yönetimi açısından son derece sorunludur.

Gap’lerin önemli bir başka boyutu da psikolojiktir.

  • Bazı yatırımcılar, büyük bir yukarı gap gördüklerinde fırsatı kaçırma korkusuyla düşünmeden pozisyon açar.
  • Bazıları ise aşağı yönlü gap’leri panik sinyali olarak algılayıp aşırı tepkiler verir.

Oysa sağlıklı yaklaşım, her gap’i kendi bağlamında değerlendirmek; haber akışını, hacmi, teknik seviyeleri ve volatiliteyi birlikte ele almaktır.

Gap’lere Göre İşlem Planı Nasıl Kurulur?

Teoriyi anlamak önemlidir; ancak tek başına yeterli değildir. Bir noktadan sonra yatırımcının kendine şu soruyu sorması gerekir: “Tüm bu bilgiler ışığında, ben bu kapanış boşluklarını somut bir işlem planına nasıl dönüştürebilirim?” İşte burada, sistematik bir çerçeveye ihtiyaç doğar. Hem hisse senedi tarafında hem döviz piyasasında gap ne demek sorusuna pratik bir cevap verebilmek için, birkaç temel başlık üzerinden ilerlemek daha sağlıklı olur.

İlk adım, hangi zaman diliminde ve hangi piyasalarda işlem yapacağınıza karar vermektir.

  • Gün içi işlem yapan bir yatırımcı için dakikalık ve saatlik grafiklerde oluşan daha küçük gap’ler dahi anlamlı olabilir.
  • Orta ve uzun vadeli yatırımcılar ise genellikle günlük ya da haftalık grafiklerdeki daha büyük boşluklara odaklanır.

Bu çerçevede, analizi sadece göz kararı ile değil, belli kriterlerle desteklemek de faydalıdır. Özellikle eğitim içerikleri üzerinden gap örnekleri incelemek farklı enstrümanlarda oluşan kapanış boşluklarının karakterini görmenize yardımcı olur. Bu noktada TIO Markets’in eğitim bölümündeki Forex piyasasında gap hareketlerini doğru analiz etmek içerikleri, kavramı somutlaştırmak isteyen yatırımcılar için yol gösterici niteliktedir.

İkinci adım, hangi gap türleri ile gerçekten işlem yapacağınıza karar vermektir. Her boşlukta pozisyona girmeye çalışmak hem zihinsel yorgunluk hem de gereksiz maliyet anlamına gelecektir. Bazı yatırımcılar yalnızca kırılma gap’lerini takip eder, bazıları ise trend ortasındaki devam gap’lerini filtreleyerek kullanır. Sizin stratejiniz, risk profiliniz ve zamanınız bu seçimi doğrudan etkileyecektir.

Üçüncü adımda ise giriş, çıkış ve risk kurallarının netleştirilmesi gerekir.

  • Hangi şartlar oluştuğunda gap yönünde pozisyon açılacak?
  • Hangi şartlarda gap’in kapanmasına yönelik işlem denenecek?
  • İşlemin iptal edileceği, yani “fırsatın kaçtığının” kabul edileceği noktalar neresi olacak?

Bu sorulara önceden yazılı yanıt vermek, duygusal tepkilerinizi önemli ölçüde azaltacaktır.

Hesap Türü, Maliyetler ve Gap Stratejisi

Gap’lerle çalışan bir yatırımcının atlamaması gereken noktalardan biri de hesap türü ve maliyet yapısıdır. Boşluklu açılışlarda spread’ler genişleyebilir, işlem maliyetleri artabilir. Özellikle kaldıraçlı piyasalarda bu fark, uzun vadede performansı ciddi biçimde etkileyebilir.

Bu nedenle, Gap’lere göre işlem planı oluşturmak için doğru hesap türünü seçmek ifadesi yalnızca teorik bir önerme değildir; uygulamada da önemli sonuçlar doğurur. TIO Markets tarafında sunulan hesap tipleri incelenirken, yatırımcıların şu başlıklara dikkat etmesi yerinde olacaktır:

  • Ortalama ve maksimum spread aralıkları,
  • Komisyon yapısı,
  • Kaldıraç oranı ve minimum pozisyon büyüklüğü,
  • Volatil dönemlerde fiyatlama kalitesi.

Örneğin, gap’li açılışlarda sık sık pozisyon açıp kapatan, kısa vadeli stratejiler kullanan bir yatırımcı için düşük maliyetli hesap türleri daha uygun olabilir. Buna karşın, daha seyrek işlem yapan, orta vadeli trendleri izleyen bir yatırımcı, maliyetin yanında daha çok emir gerçekleşme kalitesine ve likiditeye odaklanabilir.

Burada önemli olan, “borsada gap ne demek, ben bunu nasıl kullanırım?” sorusuna, “hangi hesap yapısı bu stratejiyi destekler?” sorusunu ekleyebilmektir. Bu iki soruyu birlikte yanıtlayabilen yatırımcılar, maliyet-fayda dengesini daha gerçekçi kurar.

Volatilite, Gap ve Risk Yönetimi İlişkisi

Gap oluşumunu anlamaya çalışırken, volatilite kavramını dışarıda bırakmak mümkün değildir. Piyasanın ne kadar dalgalı olduğu, boşlukların sıklığını ve büyüklüğünü doğrudan etkiler. Düşük volatil dönemlerde küçük common gap’ler görülürken, yüksek volatil dönemlerde sert kırılma ya da tükeniş gap’leri karşımıza çıkabilir.

Bu yüzden, “Forex’te volatilite artışı gap oluşumunu nasıl etkiler?” sorusu, yalnızca teorik bir merak konusu değildir; risk yönetiminin temel taşlarından biridir. Volatilitenin arttığı dönemlerde:

  • Zararı durdur mesafeleri yeniden gözden geçirilmelidir.
  • Pozisyon büyüklüğü azaltılabilir.
  • Gap yönünde oluşabilecek sert hareketler için marjin seviyesi daha dikkatli izlenmelidir.

Özellikle kaldıraç kullanan yatırımcılarda, volatilite artışı ile birlikte gap nedir sorusu farklı bir önem kazanır. Çünkü fiyat, beklenmedik bir boşlukla açıldığında, zarar durdur emirleri genellikle istenen seviyeden değil, piyasanın bulduğu yeni denge noktasından gerçekleşir. Bu da “planlanan risk” ile “gerçekleşen risk” arasında fark oluşmasına neden olur.

Bu farkı tamamen ortadan kaldırmak çoğu zaman mümkün olmasa da azaltmak mümkündür. Volatilite göstergeleri, ortalama gerçek aralık gibi ölçümler ve haber takvimi ile birlikte gap riskini ölçülü şekilde yönetmek daha gerçekçi bir hedef olabilir.

Ekonomik Takvim, Haber Akışı ve Gap Senaryoları

Kapanış boşluklarının önemli bir bölümü, ekonomik veriler ve haber akışı ile ilişkilidir. Faiz kararları, istihdam verileri, enflasyon rakamları, büyüme oranları derken, takvim neredeyse her hafta kritik verilerle doludur. Bu veriler öncesi ve sonrasında, özellikle döviz ve endeks piyasalarında belirgin gap hareketleri ortaya çıkabilir.

Bu noktada, Gap işlemlerinde ekonomik verilerin etkisini ölçmek ifadesi son derece pratik bir yaklaşımı işaret eder. Ekonomik takvimde yer alan verilerin:

  • Beklenti ile gerçekleşen arasındaki fark,
  • Piyasanın daha önceki fiyatlaması,
  • İlgili enstrümanın hassasiyeti

dikkate alınarak değerlendirilmesi, gap riskini daha bilinçli yönetmenin önünü açar.

Örneğin, önemli bir faiz kararı öncesinde açık pozisyon taşımak ile, karar sonrasında yeni denge düzeyinde işlem aramak arasında büyük fark vardır. İlkinde “sürpriz” riskini göğüslersiniz; ikincisinde ise yeni oluşan boşluğun ardından, seviyeleri daha sakin şekilde analiz etme fırsatı bulursunuz. Hangi yaklaşımın seçileceği, yatırımcının risk iştahına ve tecrübesine göre değişir; ancak her iki durumda da bilinçli hareket etmenin ilk şartı, veri akışını düzenli takip etmektir.

Bu çerçevede, gap kavramını yalnızca grafik üzerinde değil, ekonomik takvimle birlikte okumak gerekir. Gap türleri ile veri türlerini eşleştirmek, incelediğiniz enstrümanın geçmiş verilerde verdiği tepkileri gözlemlemek, zamanla kendi istatistiksel sezginizi geliştirmenize yardımcı olur.

Gap İşlemlerinde Sık Görülen Hatalar

Her teknik konuda olduğu gibi, kapanış boşluklarında da yatırımcıların sık tekrarladığı bazı hatalar vardır. Borsada gap ne demek sorusunu yüzeysel biçimde yanıtlayıp derinliğe inmeyen yaklaşımlar, bu hataları daha da kalıcı hale getirebilir.

En yaygın hataları birkaç başlıkta özetlemek mümkündür:

  1. “Her gap mutlaka kapanır” varsayımı ile hareket etmek
    Tarihsel örneklerde birçok gap’in kapandığı doğrudur; ancak bu, her boşluğun kısa sürede kapanacağı anlamına gelmez. Bazıları yıllarca açık kalabilir, bazıları da hiçbir zaman tamamen kapanmayabilir.
  2. Tüm gap’leri aynı kategoriye koymak
    Common gap ile kırılma gap’ine aynı gözle bakmak, trendin ortasındaki devam gap’i ile tükeniş gap’ini karıştırmak, stratejik düşünmeyi zorlaştırır. Her bir gap boşluğu nedir sorusunun cevabı, oluştuğu bağlamla birlikte değerlendirilmelidir.
  3. Risk yönetimini boşluk etkisini hesaba katmadan kurmak
    Stop seviyelerini yalnızca normal piyasa koşullarına göre belirlemek gap riskini küçümsemek anlamına gelir. Oysa boşluk, doğası gereği “ara seviyelerde işlem olmaması” durumudur; bu da stopların beklenenden farklı fiyatlarda çalışmasına yol açabilir.
  4. Haber akışını ve ekonomik takvimi göz ardı etmek
    Önemli bir veri öncesinde geçmişte sık gap oluşmuş enstrümanlarda, aynı riskin tekrar oluşabileceğini unutmamak gerekir. Veri saatini bilmeden pozisyon taşımak, kontrolsüz bir risk almaktır.

Gap Analizini Stratejinize Entegre Etmek

Sonuçta, kapanış boşlukları ne tamamen göz ardı edilmesi gereken “tesadüfi görüntülerdir” ne de tek başına yeterli bir sistem sunar. Sağlıklı yaklaşım, gap ne demek sorusuna verilen yanıtı, genel strateji içinde dengeli bir unsura dönüştürmektir.

Bunun için pratik bir kontrol listesi oluşturabilirsiniz:

  • Hangi enstrümanlarda gap davranışı daha net?
  • Hangi zaman dilimlerinde sizin için daha anlamlı?
  • En çok hangi tür gap’lerde başarılı sonuçlar alıyorsunuz?
  • Hangi durumlarda zararlar tekrarlanıyor?

Bu soruları düzenli olarak sorup işlem günlüğünüzde notlar tuttuğunuzda, zamanla kendi istatistiksel profilinizi oluşturursunuz. Bir süre sonra, yalnızca teorik açıklamalarla değil, kendi verilerinizle de “gap nedir ve benim için ne ifade ediyor?” sorusuna daha net yanıt verebilirsiniz.

Sonuç: Gap Kavramına Daha Bilinçli Bakmak

Toparlamak gerekirse, kapanış boşlukları, modern finansal piyasaların doğal bir sonucudur. Haber akışı, likidite dağılımı, volatilite ve yatırımcı psikolojisi bir araya geldiğinde, grafiklerde boşluklar oluşur. Asıl mesele, bu görüntülerin ardındaki yapıyı anlamak ve onları işlem planının mantıklı bir parçası haline getirmektir.

Sürekli aynı soruya dönüyoruz: gap ne demek? Yalnızca görsel bir anomali değil; piyasanın eski denge noktasını terk edip yeni bir seviyede anlaşmaya varmasının izidir. Bu izi doğru okuyan, borsada gap ne demek sorusunu bağlamı içinde yanıtlayan ve gap riskini hesaba katarak işlem planı kuran yatırımcılar, uzun vadede daha tutarlı sonuçlar elde etme şansına sahiptir.

Inline Question Image

Risk feragatnamesi: CFD'ler karmaşık enstrümanlar olup, kaldıraçtan dolayı hızla para kaybedilmesi gibi yüksek seviyede risk söz konusudur. CFD'lerin işleyişini ve para kaybetme riskini alma hususunu anlayıp anlamadığınızı gözden geçirmelisiniz. Kesinlikle kaybetmeyi göze alamadığınızdan fazla para yatırmayın. Profesyonel müşterilerin karşı karşıya kaldığı kayıplar, yatırılan parayı aşabilir. Lütfen risk uyarısı politikamızı okuyun ve tam olarak anlamadığınız hususlar varsa, bağımsız profesyonel tavsiye alın. Bu bilgiler, ABD ve OFAC (Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi) dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, belirli ülkelerde/bölgelerde ikâmet edenlere gönderilmek veya bu kişilerce kullanıma yönelik değildir ve bu amaç doğrultusunda hazırlanmamıştır. Şirket, yukarıda belirtilen ülke listesini kendi takdirine bağlı olarak değiştirme hakkını saklı tutar.

Join us on social media

image-11a753d2cdbb8308f3df95adc4aadeed53f34ce7-1024x1024-jpg
Ahmet Demir

Ahmet Demir, mühendislik geçmişini küresel piyasalara ve yatırıma olan derin ilgisiyle birleştiriyor. Problem çözme ve veri analiziyle olan ilgisi, onu ticaret dünyasını keşfetmeye doğal olarak yönlendirdi ve burada son beş yılını pratik stratejiler ve içgörüler geliştirerek geçirdi. Yazıları aracılığıyla, Ahmet karmaşık finansal fikirleri açık ve uygulanabilir bilgilere dönüştürmeyi amaçlıyor. Misyonu, diğerlerini ticarete güvenle ve bilinçli bir zihniyetle yaklaşmaya ilham vermektir.

24/7 Live Chat